Imago ilişki terapisinde aslında biz uzmanlar olarak şunu yapmaya çalışıyoruz. Biz bir şey biliyoruz ve bu ilişkiye iyi geliyor, sizi iyileştiriyor, aslında ilişkiyi iyileştiriyor. Bu noktada bu bildiğimiz şeyin bizde kalmasını istemiyoruz. Size de öğretelim istiyoruz, sizin de cebinize koyalım ihtiyaç duyduğunuzda aslında kullanabilin istiyoruz. Buna dair küçük bir demo anlatmak istiyoruz size.
Imago ilişki egzersizi nasıl yapılır? Çok çeşitli yapılandırılmış fonksiyonları var ama çok basit düzlemde bizler günlük hayat içerisinde partnerlerimize duygularımızı ve düşüncelerimizi kusuyoruz.
Imago şöyle yapar; partnerine bir şey paylaşıyor olman çok normal anlaşılır ama partnerinin de seni dinleyebilecek düzeyde olduğundan emin olmak zorundasın. Bu yüzden ona şunu sormalısınız. Bir duygunu paylaşmak istiyorsunuz partnerinizle o gün çok mutluyuz, öfkeliyiz ya da çok sevinçliyiz. Belki de çok uzayacak bir konu. Partnerinizin gözünün içine bakıp seninle bugün yalnızlık duygum hakkında konuşmak istiyorum beni dinlemek için müsait misin diye sormak birinci kural. Evet ben dinlemek istediğini biliyorum ama müsait misin o an şu an mı? Eğer partneri müsaitim evet şu an seni dinlemek istiyorum diyorsa şuna sahip çıkıyor olmanız lazım. Benim anlattığım duygu o kadar kıymetli bir duygu ki anlattıklarımın hepsini partnerimin duyacağından emin olmam lazım. Şimdi, şöyle deyip ardı ardına elli cümle kurmayın der Imago aslında. İkişer üçer cümleler kurun çünkü söylediğiniz her şey çok kıymetli ve karşı tarafın bir kapasitesi var bunu taşıma kapasitesi var o yüzden siz ilk önce kendi duygunuza sahip çıkın ve iki cümle paylaşın. Bugün aslında kendimi çok yalnız hissettim ve bu yalnızlık duygusu bana şunu hatırlattı diye bir şey paylaştınız ve partneriniz dinliyor sizi gözünüzün içine bakıyor karşılıklı oturuyorsunuz.
İkinci aşamada partnerinizin şunu söylemesini bekliyoruz; aynalama dediğimiz yöntem. Hımm bugün kendini yalnız hissettin ve bu duygu sana geçmişinden şunu hatırlattı, seni doğru anlamış mıyım diye sormasını bekliyoruz aynalayan partnerin. Seni doğru anlamış mıyım diye soruyor çünkü her zaman doğru anlayamayabilir ve yanlış anlama hakkı da var. Burada diğer partner de doğruysa evet beni doğru anlamışsın, şu da var diyor anlatmaya devam ediyor, Yine aynı şekilde partner devam diyor seni doğru anlamış mıyım dediğinde eğer doğru anlamadıysa, bir şeyleri kaçırmış olabilir, eksik söyleyebilir ya da duygunun adını arklı söylemiş olabilir. Orada tekrar konuşan kişinin duygusuna sahip çıkıp, hayır tam olarak öyle değil aslında şunu söyledim diyebiliyor olması çok önemli çünkü biz genelde şunu yapıyoruz. Yani gözümün içine bakıp karşımda duran adamı, kadını bulmuşum şimdi o kadar da söylediği aynaladığı şeye yok eksik demeyeyim, ayıp olmasın o kadar da çabaladı gibi bir yerde konumlandırabiliyoruz kendimizi ama hayır bunu istemiyoruz. Doğru değilse doğru değil tam olarak şu deyip paylaşılabiliyor olması bizim için çok önemli. Eğer yalnızlık duygusuyla ilgili paylaşmak istediğimiz her şeyi paylaştıysak diğer partnerden şunu yapmasını istiyoruz. Şimdi şöyle bir düşün partnerinin sana anlattıklarını hepsini gözden geçir ve onunla şunu paylaş. Bu anlattıkların içinden bana en çok dokunan şu oldu, şu kısım bana çok anlamlı geldi.
Anlatılan şeye katılmıyor olabilirsiniz, partnerinizin haksız buluyor olabilirsiniz hiç önemli değil. Partnerinizin hikayesinden ona baktığınızda ne anlamı geliyorsa onu paylaşıyor olmanızı istiyoruz. Ve son aşamada da empati dediğimiz kısım. Şöyle dinleyen kişinin gözlerini kapatıp düşünmesini istiyoruz. Sevdiğim kadın, sevdiğim adam bana bir duygusuyla ilgili bir şey paylaştı düşünüyorum da aslında o olayda yalnız hissetmek dışında belki şunu da hissetmiş olabilirsin belki terk edilmiş belki hayal kırıklı neyse empati yaparak yani senin dünyana girdiğimde şunu da hissetmiş olabilirsin diye bir empati yapmasını bekliyoruz. Daha sora her iki tarata birbirine beni dinlediğin için teşekkür ederim, benimle paylaştığın için teşekkür ederim der ve diyaloğu bitirir.